Görülen ve Görülemeyen Varlıklar

MELEK VE AHİRET İNANCI

Size göre geceleri gördüğümüz yıldızlar gündüz vakti neden görünmez?

Çevremize şöyle bir göz gezdirdiğimizde ne kadar zengin bir varlık aleminde yaşadığımızın farkına varırız. Bu varlıklardan bazılarını doğrudan görür ve duyu organlarımızla algılarız. Fakat bazı varlıkları görebilmek için özel olarak tasarlanmış araçlara ihtiyaç duyarız. Dağları, ağaçları, çiçekleri, bazı hayvanları bakar bakmaz görürüz.

Çok hızlı hareket eden ve tedbirli davranan, kendini kamufle eden hayvanları görmek epey zordur. Kendini toprak altına gizlemiş küçücük hayvanları, hücreleri, atomları ve kızılötesi ışınları doğrudan göremeyiz. Dünyadan milyonlarca kilometre uzaklıkta bulunan gezegenleri ve yıldızları da çıplak gözle görmemiz mümkün değildir. Demek ki hem çok küçük varlıkları hem de çok büyük olduğu halde uzayın derinliklerinde yer alan varlıkları göremeyiz. Bazı sesleri kulaklarımız duymasına rağmen bazılarını algılamak birtakım aletler sayesinde gerçekleşir. Diğer bazı sesleri duymamız ise mümkün değildir. Öyleyse insandaki bütün duyu organlarının sınırlı bir kapasitesi vardır.

Görebilme bakımından Varlıklar âlemini üç grupta inceleyebiliriz:
• Duyu organlarımızla algılayabildiğimiz varlıklar. (Ağaç, kitap, insan vb.)
• Özel aletlerle algılayabildiğimiz varlıklar. (Teleskopla görülebilen gök cisimleri ve mikroskopla görülebilen mikro organizmalar vb.)
• Ancak Allah’ın (c.c.) haber vermesi sonucu bildiğimiz ruhani varlıklar. (Melek, cin, şeytan, ahiret vb.)

Görülmeyen ruhanî varlıklar da üç grupta ele alınabilir. Bunlar; melek, cin ve şeytandır. Melek; Yüce Allah’ın nurdan yaratıp çeşitli işlerde görevlendirdiği, gözle görülmeyen varlıklara verilen isimdir. Cin; Yüce Allah’ın ateşten yarattığı, akıl ve irade sahibi olup gözle görülmeyen varlıklara denir. Şeytan ise ateşten yaratılan ve Yüce Allah’ın emrine karşı geldiği için ilahi rahmetten kovulan asi ve kibirli varlığa verilen isimdir. Bu isim aynı zamanda cinlerin inkârcıları için de kullanılır.