İslam’ın Paylaşma ve Yardımlaşmaya Verdiği Önem

ZEKÂT VE SADAKA

Yardımlaşma insan için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. İnsan doğumundan ölümüne kadar hayatını yardımlaşma sayesinde sürdürebilir. Toplumda herkes bir diğerine muhtaçtır. İhtiyaçlarımızı ancak başkalarının yardımıyla karşılayabiliriz. Bu konuda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:”Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu düşman eline bırakmaz. Her kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir. Her kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Her kim dünyada, bir Müslümanın (ayıbını) örterse Allah da kıyamet günü onun (ayıbını) örter.” Doktoru, hastası; öğretmeni, öğrencisi; işvereni, işçisi; kadını, erkeği; zengini ve fakiriyle toplumda insanlar birbirlerini tamamlamaktadır. Bir insan işadamı olabilir ama fabrikasında çalışacak işçilere ihtiyacı vardır. İşçileri olmazsa işini devam ettiremez. Yöneticiler ancak çalışanların haklarını koruyup onlara değer verdikleri zaman faydalı ve verimli sonuçlar alabilirler. Kısacası toplum paylaşma ve yardımlaşma sayesinde ayakta kalabilir. Eğer toplumdaki bireyler birbirlerini ihmal eder ve yardımlaşmayı terk ederlerse insanlar arasında sevgisizlik, düşmanlık, çatışma artar. Toplumdaki birlik, beraberlik ve huzur ortamı zarar görür. Bu nedenle toplumlar için sosyal dayanışma çok önemlidir.

Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah, “…İnsanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” buyurarak insanın yaratılış amacının kendisine kulluk etmek olduğunu
bildirmiştir. Allah’a (c.c.) kul olmak insana bazı sorumluluklar yükler. Kişi, ancak bu sorumluluklarını yerine getirdiği takdirde iyi bir insan ve iyi bir kul olabilir. Bu sayede hem Allah’ın (c.c.) rızasını hem de kulların sevgisini kazanır. İyi bir kul olabilmek için öncelikle bütün varlıkların Allah (c.c.) tarafından yaratıldığının unutulmaması gerekir. İşte bu yüzden Müslüman, mahlûkata (yaratılmışlara) sevgiyle bakar. Kendisini yaratan Allah’ın (c.c.) rızasını mahlûkata sevgi göstererek kazanmaya çalışır. O’nun (c.c.) kendisine lütfettiği nimetleri ihtiyacı olan kardeşleriyle paylaşarak mutlu olur. Allah (c.c.) sevgisinden kaynaklanan bu merhamet duygusu insanlarla birlikte tüm yaratılmışları kapsar. Çünkü onları da Allah (c.c.) yaratmıştır ve onlar da Allah’ın (c.c.) kullarıdır. Onlar üstlendikleri rollerle hayatımızı güzelleştirmekte ve bize faydalı olmaktadırlar. Bitki ve hayvanları korumak, Müslüman için bir kulluk görevidir. Bu konuda Yüce Allah, “Bitkiler ve ağaçlar secde ederler. Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu. Sakın dengeyi bozmayın.” buyurmaktadır.

İyilik hayat kurtarır!